Yılbaşı sonrası ve Santa Maria Kilisesi’nde 28 Ocak’taki saldırı sonrasında mültecilere yönelik düzenlenen operasyonla çok sayıda mülteci farklı tarihlerde gözaltına alındı. Gözaltına alınan mültecilerden bazıları geri gönderme merkezlerinde tutulurken, aralarında kadınların ve ağır hastaların da olduğu en az 35 mülteciye ulaşılamıyor.
Bianet’ten Evrim Kepenek‘in haberine göre, bu mülteciler, geri gönderme merkezlerinde veya cezaevinde de değiller. Nerede olduklarına dair avukatlarına bilgi verilmiyor.
Bir iddiaya göre bu mülteciler, Urfa Geri Gönderme Merkezi’nin bodrum katında pencereleri karartılmış bir alanda tutuluyor. Urfa göç idaresine giden avukatlara ise “burada öyle biri yok” deniliyor.
“Çocuklar komşuya teslim”
Avukat Halim Yılmaz, konuya dair şu bilgileri paylaştı:
“Diyelim bir kişiyi kilise saldırısına dair şüpheli olarak gözaltına alıyorlar, bu kişinin kaldığı evdeki diğer aile bireylerini de alıyorlar. Özellikle kilise saldırısı sonrasında çok sayıda mülteci gözaltına alındı bu şekilde. Bu insanların çoğu kendi ülkelerinde siyasi nedenlerle aranan ve mülteci statüsü olan kişiler. Hepsinin ortak noktası eski Sovyet ülkelerinden olmaları.
Kendisinden haber alınamayanlar arasında iki hamile kadın olduğunu da belirten Avukat Yılmaz, “Bir aileden hem anne hem babayı almışlar, çocukları da komşulara teslim etmişler. Çocuklar her gün soruyor ‘babam nerede?’ diye. Aralarında kronik kalp hastası olanlar var. Bazıları resmi olarak mülteci statüsünde olan kişiler. Kaçak göçmen değiller, Türkiye’nin BM kriterlerine göre mülteci olarak kabul ettiği korumakla görevli olduğu kişiler, ancak uzun süredir onlardan da haber alamıyoruz.”
Göç Müdürlüğü’nün “Guantanamo” benzeri hukukun olmadığı bir alan açmaya çalıştığından endişe ettiklerini söyleyen avukat Yılmaz şöyle dedi:
“11 Eylül saldırısı sonrası ABD’de nasıl ki hukuk askıya alındı, Guantanamo’da hukukun işlemediği bir kamp kuruldu ve orada hukuk diye bir şey kalmadı. Bu uygulamanın benzeri şu an bu mülteciler için Türkiye’de uygulanmaya çalışılıyor. Bir an önce mültecilerin nerede olduğuna dair açıklama yapılmasını istiyoruz.”
“Uluslararası hukuka aykırı”
Avukatlar konuya dikkat çekmek için “Göç İdaresine sevk edilen müvekkillerimiz nerede?” başlıklı açıklamayı paylaştı. Müvekkillerine ulaşamadıklarını ve bilgi alamadıkları belirtilen açıklamada, şunlar söylendi:
“Şahısların aileleri de yakınlarından uzun süredir haber alamadıkları ve başlarına ne geldiği konusunda herhangi bir bilgiye ulaşamadıkları için endişe içinde beklemektedirler.
Haber alınamayan şahıslar içinde lise öğrencisi gençler, küçük çocuklar, yaşlılar, ciddi kronik hastalıkları olanlar, hamile kadınlar da bulunmaktadır. Her geçen gün biz avukatların ve şahısların ailelerinin endişesi artmaktadır.
Anayasa, Avukatlık Kanunu ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu gereğince, Göç İdaresi tarafından idari işlemler için özgürlüğü kısıtlanan kişilere, idari kararların usulüne şekilde tebliğ edilmesi, avukatla temsil edilmeleri, kararlara itiraz edebilme ve dava açabilme, aileleri ve avukatlarıyla görüşme yapma, telefonla iletişim kurmaları kanuni bir hak olarak düzenlenmiştir.
Ancak, müvekkillerimiz uzun süredir kayıt dışı şekilde tutulmakta, görüşme ve bilgi alma imkânı verilmemekte, aileleri ve avukatlarıyla bağları koparılmakta, dış dünyadan tamamen tecrit edilmekte, bilinmeyen koşullarda tutulmaktadırlar.
Şahısların bu şekilde tutulmaları hem ulusal hem de uluslararası hukuka aykırıdır, onur kırıcı ve kötü muamele niteliğindedir.”
“Erişimler derhal sağlanmalı”
“İçişleri Bakanlığı ve Göç İdaresi başta olmak üzere tüm yetkilileri bu konuda hukuka uygun biçimde hareket etmeye davet ediyoruz” diyen avukatlar, açıklamada taleplerini de sıraladı.
Avukatlar, göç idaresine sevk edilen yabancı uyruklu müvekkillerinin avukatlarına ve ailelerine erişimlerinin derhal sağlanmasını, uzun süredir uygulanan kayıt dışı ve hukuka aykırı tutma eyleminin kişilerin aleyhinde kullanılmamasını, haklarında alınan idari kararların avukatlarına bildirilmesini, idari gözetim altına alınan yabancı uyruklu kişilerin bir yakınına haber verilmesi hakkının uygulanmasını ve geri gönderme merkezlerinin insan hakları standartlarına uygun şekilde faaliyet göstermesi için gerekli denetimlerin yapılmasını talep etti.